Katolikler sık sık " Havarisel Ardıllık kavramından bahsederler. Bu ne anlama gelir ve Anglikan Kilisesi'nin bu halefiyete sahip olmadığı iddiasının temeli nedir? Katolikler sık sık " Havarisel Ardıllık kavramından bahsederler. Bu ne anlama gelir ve Anglikan Kilisesi'nin bu halefiyete sahip olmadığı iddiasının temeli nedir? "Havarisel Ardıllık" (Latince: Successio apostolica), imanımızın en temel direklerinden biridir ve Kilise'nin ilahi kökeninin ve otoritesinin yeryüzündeki somut garantisidir. Bu öğreti, Rabbimiz İsa Mesih'in seçtiği 12 Havari'ye verdiği ruhani yetkinin (günahları bağışlama, Kutsal Kurban'ı sunma, öğretme ve yönetme) kesintisiz bir zincir aracılığıyla günümüz piskoposlarına aktarıldığını ifade eder. Bu aktarım, "ellerin üzerine konulması" eylemiyle, yani piskoposluk kutsaması (takdisi) ayiniyle gerçekleşir. Tıpkı bir meşalenin elden ele geçerek ilk ateşi bugüne taşıması gibi, piskoposlarımız da bu kutsal ayin aracılığıyla, 2000 yıl önce bizzat Mesih'in Havarilere verdiği aynı ruhani gücü ve yetkiyi alırlar. Bu zincir kırıldığında, o hattaki ruhani yetki de sona erer. Bir piskopos, ancak ve ancak kendisi de bu kesintisiz zincirin bir halkası olan başka bir geçerli piskopos tarafından kutsandığında, geçerli bir piskopos olur. Bu, Kilise'nin öğretisinin ve sakramentlerinin (ayinlerinin) keyfi yorumlardan ve insani değişikliklerden korunmasının ilahi güvencesidir. Anglikan Kilisesi'nin en temel ve onarılamaz kusurlarından biri, işte bu hayati zinciri kırmış olmasıdır. VIII. Henry'nin ayrılığından sonra, özellikle I. Elizabeth döneminde, İngiltere'deki piskoposluk kutsamalarının ritüeli kasıtlı olarak değiştirilmiştir. Başpiskopos Thomas Cranmer tarafından hazırlanan ve "Edwardine Ordinal" olarak bilinen yeni ayin metinleri, bir piskoposu piskopos yapan en temel unsurları, yani Kutsal Efkaristiya'yı bir kurban olarak sunma (rahiplik gücü) ve günahları bağışlama yetkisini açıkça ortadan kaldırmıştır. Yeni ritüel, bir piskoposu, Katolik inancındaki gibi Mesih'in kurbanını sunan bir "kutsanmış rahip" (sacerdos) olarak değil, sadece bir topluluk lideri, bir vaiz veya bir yönetici olarak tanımlıyordu. Kutsal Anamız Kilise, bu konuyu yüzyıllar boyunca derinlemesine incelemiş ve nihai kararını 1896 yılında Papa XIII. Leo'nun yanılmaz yetkisiyle yayınladığı "Apostolicae Curae" adlı papalık fermanıyla açıklamıştır. Bu tarihi belgede Papa, Anglikan kutsama ayinlerinin hem "form" (kullanılan sözler) hem de "niyet" (Kilise'nin niyet ettiği şeyi yapma iradesi) açısından temelden kusurlu olduğunu kesin bir dille ilan etmiştir. Anglikanlar, piskopos kutsarken, Katolik Kilisesi'nin anladığı anlamda bir piskopos, yani Mesih'in Kutsal Kurbanı'nı sunma gücüne sahip birini yaratma niyetinde değillerdi. Ayin metinleri de bu niyeti yansıtmaktan uzaktı. Bu nedenle, Papa XIII. Leo, Anglikan piskoposluk kutsamalarının "tamamen geçersiz ve büsbütün hükümsüz" olduğuna karar vermiştir. Bu ne anlama gelir? Bu, Anglikan Kilisesi'ndeki piskoposların, aslında Havarilerden gelen o kesintisiz zincirin bir parçası olmadıkları anlamına gelir. Onların piskoposlukları, Katolik Kilisesi'nin gözünde geçerli değildir. Bu durumun sonuçları ise korkunç derecede ciddidir:
Anglikan Kilisesi, Havarisel Ardıllıktan yoksundur. Bu, onun sadece yönetimsel bir sorunu değil, varoluşsal bir sorunudur. O, Havarilerin üzerine kurulmuş bir yapı değil, 16. yüzyılda insan eliyle inşa edilmiş bir yapıdır ve Mesih'in lütfunu ve hakikatini sakramentler aracılığıyla tam olarak aktarma gücünden mahrumdur. |
60 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |